Sonra hep bir şey bekledim: Bir haber, bir sabah, bir bahar...
Bir ağaç yanıyordu çığlık çığlığa, Antakya'nın dağlarında. Su… bir damla su…
Şimdi biz seninle artık başka cümlelerin eylemleriyiz..
Yanlış insanlar biriktirdim hep yaz günlerinde...
Ve de ki geceleri yatağımızdan geçen o ılık ve Asi nehir, ortasında köprüleri olan bir kentin armağanıydı bize..