Her şey uyanık bir kapitalistin, cep telefonunu bir cep bilgisayarına çevirmeye çalışmasıyla başladı. Hesap makinesi, not defteri derken; arkadan kamera , banka uygulamaları, oyunlar ve son olarak bizi hem yarı deli, hem de sürekli müşteri olmaya mahkum eden sosyal medya uygulamaları geldi. Böylece...
Eskiden sohbet etmekten keyif alırken şimdi birbirimizi dinleyemiyoruz. Muhatabımızı ciddiye almadığımızdan değil, bir konuya odaklanabilme becerisini yitirdiğimiz için yapamıyoruz.
Güzellik endüstrisi kadınları şeklen tek bir kadına dönüştürüyor, artık sokaklar birbirine tıpatıp benzeyen silikon dudaklı kadınlarla dolu. Evlilik teklifleri artık hep aynı modelle yapılıyor, erkeğin diz çöktüğü kadının şaşırdığı yapmacık vasat bir oyunculuk, ayrıca bu teklifleri daha ilgi çekici...
Herkes mutluymuş gibi yapıyor. Ama kimse iyi değil.
Görünürlüğün bu kadar yüceltildiği bir düzende, geri çekilmek, görünmemek bir direniştir. Paylaşmamak, bir isyandır. Sessizlik, bir çağrıdır: