Arama

Yaşam ve Diyalektik: Dünyayı Anlamanın Yolu

Okunma Sayısı : 256

Geçmişte bilgi eksikliği nedeniyle hayatı yanlış yorumlayan insanlık, bugün sahip olduğu sayısız bulguya rağmen, yine yanlış yönlendiriliyor. Bilgi çağında olmamıza rağmen, cehaletin “insan eliyle” devam ettirildiği bir paradoks içindeyiz. İnsanlık, binlerce yıl boyunca geliştirdiği anlama ve yorumlama gücünün en yüksek noktasına eriştiği şu çağda, geriye gitmeye zorlanıyor.

Yaşam ve Diyalektik: Dünyayı Anlamanın Yolu

İnsan, düşünme yetisini kazandığından beri dünyayı anlamaya, yorumlamaya çalışıyor. Ancak hayat, birçok karmaşık bileşenden oluşur; tarih boyunca birikimlerle ve değişimlerle dolu çok katmanlı bir yapıya sahiptir. Bu karmaşık yapıyı doğru kavrayabilmek için çok boyutlu ve özellikle materyalist bir bakış açısına ihtiyaç vardır. Aksi halde yanılsamalar içinde kaybolur, önemli sorular cevapsız kalır.

İnsanlık ve Yanlış Yorumlar

Geçmişte bilgi eksikliği nedeniyle hayatı yanlış yorumlayan insanlık, bugün sahip olduğu sayısız bulguya rağmen, yine yanlış yönlendiriliyor. Bilgi çağında olmamıza rağmen, cehaletin “insan eliyle” devam ettirildiği bir paradoks içindeyiz. İnsanlık, binlerce yıl boyunca geliştirdiği anlama ve yorumlama gücünün en yüksek noktasına eriştiği şu çağda, geriye gitmeye zorlanıyor.

Düşünmeyen İnsan ve Egemenlerin Uyutması

Hayatı doğru yorumlayan, gerçekleri gören ve anlamlandıran kişi, dünyayı değiştirecek güce sahiptir. Tarih boyunca egemen sınıflar, insanları dogmatizme sürükleyerek, onları derin bir uykuya yatırdı. Düşünmeyen insan; verilenle yetinir, dayatılanları sorgulamadan kabul eder, açlığa, haksızlığa ve insanın insan üzerindeki tahakkümüne sessiz kalır. Böylece, tüm yaşamını başkalarının hesabına harcayarak geçirmeye mahkûm olur. Yaşadığı hayatın gerçek olduğunu sanır, kalabalığın küçük bir parçası olmaktan öteye gidemez.

Bazıları, daha güçlü ve varlıklı insanların başarılarını kadere bağlayıp üzerinde durmaz. Kendine yetecek güç ve bilince ulaşamadığı için sorunları çözme sorumluluğunu tanrıya bırakır. Öteki dünyada her şeyi elde edeceğini düşünerek bu dünyadakilerden vazgeçer. Zorluklara rağmen iş bulduğu için şükreder. Dünyanın öküzlerin boynuzunda durduğuna inanmasa da, bilimin ne olduğunu bilmez; gezegenimizin, evrenin oluşumunu ya da insanın milyonlarca yıl süren evrimini kavrayamaz.

Diyalektik Materyalizm ve Anlama Süreci

İnsanın doğayı, toplumu, evreni ve kendi varlığını anlamlandırabilmesi için geniş bir düşünce ufkuna sahip olması gerekir. Algılayışı, birçok veriyi düzenleyip birleştirerek işleyecek kapasitede olmalıdır. İşte bu, ancak diyalektik materyalizmle mümkün olur.

Diyalektik, Yunanca dialektikos yani “tartışma sanatı”ndan gelir. Antik Yunan filozofları arasında tartışma ve karşılıklı sorgulamalarla gelişen bu kavram, zamanla değişim, hareket ve çelişki üzerinden doğruya ulaşmayı sağlayan düşünce yöntemi haline geldi. Doğadaki hareketin özü çelişkidir ve diyalektik, dogmatik ve durağan düşünceye karşıt olarak her şeyin sürekli değişim ve dönüşüm içinde olduğunu savunur.

Materyalizm ise bilincin değil, maddenin bilinci belirlediğini ileri sürer. Bilimden hukuka, sanattan politikaya kadar tüm düşünce sistemlerinin temelinde maddi gerçeklik ve onun hareketi vardır. Beyin, canlı maddenin evrimi sonucunda düşünme yetisi kazanmıştır.

Olayları Bütüncül Anlamak

Diyalektik yönteme göre, hiçbir olayı tek başına ve çevresinden kopuk şekilde anlamak mümkün değildir. Bir olay, etkileyen koşullarından ayrılarak düşünülürse eksik ve yanlış anlaşılır. Ancak o olay, çevresindeki durumlarla birlikte ele alınırsa, anlaşılır ve açıklanabilir olur. Bilim, siyaset, ekonomi, insan ilişkileri, bilinç yapısı gibi birçok alan bu yöntemin dışına çıkamaz.

Diyalektik Materyalizmle Sağlam Adımlar

Gerçekçi bir anlam arıyorsak, hayatı bütüncül bir perspektifle görmek zorundayız. Hayatın her alanında, hem düşüncede hem de pratikte diyalektik materyalizmi ustalıkla uygulamak gerekir. Böylece, karşımıza çıkan karmaşık gerçeklikler karşısında sağlam durabilir, bilinçli ve etkili adımlar atabiliriz.

Son Söz

Dünyayı ve kendimizi anlamak, sürekli hareket halinde olan bu karmaşık varoluşu kavrayabilmek için düşüncelerimizi esnetmeli, sorgulamalı ve geliştirmeliyiz. Diyalektik materyalizm, bu yolu açan güçlü bir fenerdir. Elimize onu aldığımızda, yaşamın labirentinde kaybolmak yerine ilerleyebiliriz.

 

DEMET AL

Etiketler : diyalektik felsefe materyalizm değişim
DEMET AL
DEMET AL

Çukurova Üniversitesi Sınıf Öğretmenliği Bölümü mezunu. Yazı yolculuğuna üniversite yıllarında, düşünce dünyasının derinliklerinde kendine ses ararken başladı. Yazmak, onun için içinde biriken duyguların ve suskunlukların söze dönüşmesiydi. Bugün bir öğretmen olarak çocukların hayatına dokunmanın huzurunu yaşarken, FikirEdebiyat ile daha geniş bir dünyada iz bırakmanın heyecanını taşıyor.

Beğendim
Bayıldım
Komik Bu!
Beğenmedim!
Üzgünüm
Sinirlendim
Bu içeriğe zaten oy verdiniz.

Yorumlar